SABUN KOKUSU...

     Sabun kokusuna bayılırım. Çekmece ve dolaplarım hep mis gibi sabun kokar. Favorim genelde Komili markasının bebek sabunudur.  Ama çok bilindik markaların kremli sabunları  bu çalışma için çok uygun.
 

    Daha önce sabun yapımı ile ilgilenmedim. Evde sabun yapımının biraz riskli olacağını düşünüyorum. Ama hazır sabunları kullanarak çok çeşitli projeler hazırladım.  Piyasada satılan çok farklı ve gösterişli sabunlar var. Doğal sabunların kokusu ise bu çalışma için uygun değil... Ben genelde renksiz ya da beyaz olanlardan yanayım. Bu sabunları kalıp halinde kullanmak yerine rendeleyip, yeniden şekillendirerek kullanırım.  Özellikle dolap ve çekmece içlerinde uzun süre dayanırlar. Yeni şekilleriyle küçük keseler veya  torbalar içinde harika görünürler. Hem de çok ekonomik bir hediyelik... Çok fazla anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Şekillendirmek size kalmış.  Bu sabunlardan mutlaka yapacaksınız bundan eminim....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Her sabun için 50ml. kadar sıcak su eklenir. 

 

 

 

 Püf Noktası: Bu aşamada, başka bir renk sabun (doğranmış), lavanta tohumları veya sizin uygun gördüğünüz bir materyal karıştırabilirsiniz....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurabiye kalıpları ile şekillendirme yapabilirsiniz. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1-2 gün kurumaya bırakılır. 

 

 

 

KOLAY SABUN KESESİ YAPIMI 

 

 

25x25cm2 lik bir tül kesilir.

 

 

 

 

 

Arkasını çevirin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Enine boyuna katlayarak torba haline getirilir.

 

 

 

 

 Püf Noktası: Kurdeleyi bu şekilde bağlayarak asılabilen torbalar yapabilirsiniz...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÇOK GÜZEL KOKUYOR...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SEVGİLER...

 

AMİGURUMİ=SIK İĞNE Mİ?

   
      Amigurumi bir Japon el işi sanatı. Amigurumi sözcüğü Japonca’da tığ veya şiş ile örülmüş anlamına gelen ''ami'' kelimesi ile içi doldurulmuş oyuncak anlamına gelen ''nuigurumi'' kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşmuş. Bu yöntemle küçük bebekler, hayvanlar veya nesneler örülüyor,  içleri elyaf ve pamukla dolduruluyor. Hem tığ hem de şiş kullanılarak örülse de zamanla tığ ile örülen amigurumi oyuncaklar daha popüler ve yaygın hale gelmiş.

    Japonlar, bu örme tekniğini geliştirerek,  kullanılan araç ve gereçlerin standart ölçülerini belirlemiş, teknik terimleri için kitap ve kartela oluşturmuşlar.  Sanat dalı haline getirerek günlük hayata ve dünyaya yaymışlar. Bu tekniğin  patenti de Japonlara ait.

      Bizde ise bu örme tekniğine sık iğne deniyor. En çok dantel veya oyalarda  kullanılıyor.  Türk toplumunda, önemli bir yeri olan dantel, geleneksel el sanatlarımızdan. Farklı kültürlerde farklı dantel yapımları olmasına rağmen bizim toplumuzda en çok tığ ve ince iple yapılıyor. Teknik olarak öğrenmek istediğinizde bir çok kaynak olmasına rağmen,  bilimsel araştırmalar için doküman  ve kaynak  kişi sıkıntımız var. Arşiv ise neredeyse yok gibi....Danteller, annelerin sandıklarında gün ışığına çıkmayı bekliyor...

        

      Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan farklı kadınlar,  benzer el işleri üretmişler. ''Aklın yolu bir'' bu olsa gerek. Çok küçük yaşlarda tığ işlerini canım annemden geleneksel yöntemlerle öğrenmiştim.  Sık iğne tekniği de hep çok sever, bazı giysilerimin düğmelerini sık iğne tekniği ile yapardım.  Daha sonraları  etnografya  müzelerinde bağla geleneksel kıyafetlerde sık iğneden örülmüş düğmeleri gördüğümde şaşırmış ve çok etkilenmiştim.

       
      Sık iğneden yapılmış bir kaç düğme ile kolay bir amigurumi çalışmasını sizlerle paylaşmak istedim. AMİGURUMİ=SIK İĞNE Mİ? Bunu siz de düşündüyseniz, fotoğraflarla başlayalım.....

         Amigurumi yapmak için ip ve tığ ön koşul. Ben sizlere bir dönem çokça yaptığım kalp amigurimileri anlatmak istedim. Gerisi size kalmış....

SİZCE

AMİGURUMİ, SIK İĞNE Mİ?

SEVGİ, SAĞLIK, SAMİMİYET SİZİNLE OLSUN...

YENİ AHŞAP KULPLARIM

           Uzun zamandır bazı dolapların ve çekmecelerin kulplarının değiştirilmesi gerekiyordu.  Ancak farklı bir şeyler olmalıydı. Basit şeyler hoşuma gitmedi, güzel olanlar çok tuzluydu, taşlı tuşlu olanlar evimizin tarzına uymazdı... Renkli olmaz, bu çok sarı, bunlar parlak derken, gezmediğim yer kalmadı...

             Sonunda,  sevgili BeHeR bu iş ellerinden öper... 

         Daha önceleri bir gezimizde Sapanca'dan ''Crazy Ahmet'' den aldığım kökler aklıma geldi. Çok da  güzel oldu. Bu kulpları, sizde budanmış dallar veya köklerden  yapabilirsiniz. Sıralama çok basit -çok talaş kaldırandan, az talaş kaldırana doğru uygulama- yapmak. Kesmek, törpülemek, eğe ve zımpara yapmak.  Kökler hafif ve vernikli olduğu için işim daha da kolay oldu.

           Araç gereç olarak en basit malzemeler kullanılabilir. İnce dişli bir el testeresi yoksa, gözden çıkarabileceğiniz bir ekmek bıçağı  işe yarar. Büyük ve ağır aletlere gerek yok. Maket yapmak için kullanılan eğe ve törpüler, hatta eski bir tırnak törpüsü bile işe yarar.  Su zımparası (kağıt zımparanın en incesi) satın alabilirsiniz. Zımpara işinizi kolaylaştıracaktır. Sevgili öğretmenlerim bu tavsiyeleri duymasınlar. Çünkü bize okulda ilk öğretilen, araç ve gereçlerin bu şekilde kullanılmaması olmuştu!

           Bu arada  Crazy Ahmet'den kısaca bahsetmek isterim. Ahmet Kezer, Sapanca'nın Yanık köyünde yaşıyor.   Ona, ''lord of the roots'' yani köklerin efendisi de  diyorlar. Halk arasında ise ''crazy Ahmet'' deniyor. Ahmet Bey, doğaya zarar vermeden topladığı ağaç köklerinden sanat eserleri, tasarım harikaları ve evlerimizde kullanabileceğimiz ürünler yapıyor. Oldukça yaratıcı ve ilginç bir kişilik. Yolunuz düşerse veya sipariş vermek isterseniz, crazykezer@hotmail.com 0541 261 11 51 / 0536 261 11 51.

           Gelelim kulpların yapılışına:

         

       

    

Püf Noktası: İnce deri parçaları ve naylon ipler yerine takı için kullanılan renkli sırım ipler kullanılabilir.

Püf Noktası: Zımbaları çekiçle sağlamlaştıralım.

Püf Noktası: Dolabın  iç kısmında, kullanım kolaylığı sağlamak ve estetik bir görünüm için, kaplamanın rengine uygun yapışkanlı kağıt kullanabilirsiniz.

SEVGİLER...

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...