14 Kasım 2013 Perşembe

SONBAHAR GELİNCE...

Sonbaharda  Antalya'da yapış yapış ve boğucu olmayan bir mevsim başlar... Antalya için ilk bahar vaktidir, en güzel mevsimdir aslında. Doğa yeniden canlanır. Bir taraftan ılık havayı bekleyen bitkiler açarken, diğer taraftan da bazı bitkiler yapraklarını döker. Doğa, bize tüm güzelliklerini göstermek için hazırdır. Tabi ki bakmasını bilene...
 
Bende, sokağımızda ve bahçede dolaşarak, elimde budama makasım bazı bitkileri kışa hazırlar, bazılarını da bencil bir duyguyla sahiplenirim. ''Aaa bu çok güzel çiçek açmış , aaa şunun güzelliğine bak.... Bundan ne güzel ......... olur'' diye diye gezinirim. Bazı bitkilerin tohumlarını, bazılarının dallarını, bazılarının ise çiçeklerini toplarım. Bir taraftan da doğayı nasıl kirletip  yok ettiğimizi,  bu güzellikler ve kokuların sonsuza kadar nasıl kalması gerektiğini düşünürüm. 
 
Karmaşık düşüncelerle geçen bahçe sefasının ardından bir sürü bitki ile eve dönerim.
 
Ne yapalım, ne yapalım...Önce bitkilerimizi  tanıyalım.
 
 
1- Duvar (ebruli) sarmaşığı
2- Amerikan sarmaşığı- veya duvar sarmaşığı
3- Fikus
4- Kauçuk ağacı kökleri(Antalya da kauçuk genelde ağaç şeklinde)
5- Zeytin
6- Leylandi melez servisi
7- Arizona servisi
8- Akdeniz servisi
9- Yaban kızılcığı veya ağaç mürver (tam olarak karşılığını bulamadım)
10- Ateş dikeni
11- Lavanta
12- Begonvil-gelin duvağı
13- Mercan ağacı
14- Ceviz
15- Turunç
16- ?
17- Tesbih ağacı
18- Şişe fırçası ağacı
19- Oya ağacı
20- ?
21-Bol yapraklı begonvil
22-Amerikan cevizi

Kaynak:
MAMIKOĞLU, Necati Güvenç (2008) Türkiye'nin ağaçları ve çalıları, NTV Yayınları, İstanbul.
BAYTOP, Turhan (1997) Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, No:578, Ankara.
ASIMGİL, Adil (2009) Şifalı Bitkiler, Timaş Yayınları, No:176, İstanbul.
 
Bahçemizde bulunan bitkilerin isimlerini bulmak güzeldi ancak,  hata yapmış olabilirim düşüncesiyle  haddimi aşmamak adına litaratür isimlerini yazmayı uygun görmedim, zira internetteki bilgi kirliliği böyle oluşuyor.
 
 
 
 
 
Bitkilerimizi tanıdık! 
 
Şimdi bitkiler kurumadan değerlendirelim. En güzeli onlardan kapı çelenkleri yapmak.
 

Bu çalışmada en büyük yardımcımız ince tel, makas ve  silikon tabancası. 
( ''evde ne varsa'' yöntemi ile çalışabilirsiniz.)
 
Özellikle duvar sarmaşığı(2) çelenk yapmak için çok uygun.  Tel veya başka bir malzemeye ihtiyaç duymadan,   dalları çevirerek ve birbirine ekleyerek çelenk oluşturabilirsiniz. Bu çelenkleri önceden yaparak evinizin müsait bir alanında saklayabilir daha sonra üzerini tanzim edebilirsiniz. Ürünleri hava akımının olduğu bir yerde düz olarak kurutabilir,  sprey vernik uygulayabilirsiniz...
 
 
Önce birkaç bitkiyi üst üste sararak kullanmayı tercih ettim. Sağlam olması açısından daha kalın ve uzun bitkileri en alta yerleştirmek daha iyi sonuç veriyor.

 
 MİS GİBİ KOKUYOR!
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 

 
 

 
 

 
 
 
 
 

 
 

 
 

 
Bu çelenk bitti diye düşünüyorum...
 

Aynı yöntemle, içimden geldiği gibi bitkileri çelenk yapıp sonra üzerlerini dizayn etmeye başlıyorum. Dikkat etmeye çalıştığım nokta birbirine yakın malzemeleri bir arada kullanmak. Diğer bir değişle plastik ürünlerle, doğal malzemeleri fazlaca bir arada kullanmamak!


 
 
 
 
 
 
 
 
Kabuk tarçın, karanfil ve kakule ile kokulu çelenkler yapabilirsiniz...




 
 
 
 
   
 
 
Püf Noktası: Küçük plastik şişelerin alt kısmını kestikten sonra çakmakla kenarlarından geçiyorsunuz ortaya süper çiçekler çıkıyor. 
 
 
 
Plastik çiçekleri de kullanabilirsiniz... 
 
 
 

 
Kapımızı çalan sevgili dostlar  için!
 

 
SEVGİYLE KALIN, MUTLAKA YAPIN...
 
 

8 yorum:

  1. ellerine saglik Hesnacigim....

    YanıtlaSil
  2. ellerine saglik canim ne guzel bilgiler veriyosun.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canım canaanıımmm, bu sözler beni yüreklendiriyor...:)

      Sil
  3. Hesnacığım,bende bu mayısta Antalyada iken kardeşimin bahçesindeki sarmaşığı budamasını bitirince atacağı dalları değerlendirip eldeki imkanlarla kapı süsleri yapmıştım.Bir yazı paylaşmışı gerisi yok:))
    http://nalanevi.blogspot.com/2013/05/antalyadan-sevgilerle.html
    Seninkiler harika olmuş,Yani hemen gelesim ben de yapayım diyesim geldi. O kadar işte. Şimdi burdan iki tane alıp gidip blogda yayınlamalıyım. Yoksa kıskançlıktan çatlayacağğım.
    Antalyada yaşadığını bilseydim bu yıl birkaç kez gelip uzunca kalmıştım.Tanışırdık,gelebilirsem görüşelim.

    YanıtlaSil
  4. mutlaka görüşelim... siz hem çok çalışkan hem de çok yaratıcısınız. ellerinize yüreğinize sağlık....

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel çalışmalar
    Tamda bu günlerde bu çelenkleri ne ile birbirlerine, dalları ne ile tutturuyorlar iple mi bağlasam tellemi derken
    Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil